PTT A.Ş'nin yayınladığı yönetmelik için suç duyurusunda bulunuldu
Bilindiği üzere; 12.04.2018 Tarihinde PTT A.Ş web sayfasında yayımlanan yönetmelikte; atamalardan bahisle, “PTT’nin ihtiyaç duyduğu alanlarda deneyimli kişiler arasından yapılır.” Düzenlemesi ile; Hukuk Müşaviri, Daire Başkanı, Birim Sorumlusu Hukuk Müşaviri, İştirakler Başkan Yardımcısı, Daire Başkan Yardımcısı, Müşavir, Başmüdür, Başmüdür Yardımcısı, Hukuk Müdürü, Teknik Müdür, Şube Müdürü, Özel Kalem Müdürü, Kontrolör, Müdür ve Baş postacı pozisyonlarına sınavsız yapılacak atamalarda aşağıda yer alan şartlar aranır. Hükmüne ve sübjektif değerlendirmelere neden olacak sözlü sınav düzenlemesine yer verilmiştir.
Nitekim PTT A.Ş adrese teslim niteliğindeki yönetmelik hükümleri ile; kariyer ve liyakat ilkeleri ile bağdaşmayacak şekilde, 78 kişiyi müdür olarak, 26 kişiyi ise deneyimli personel olarak göreve başlatmıştır.
Sendikamız Türk Haber-Sen, kariyer ve liyakat ilkeleri ile bağdaşmayan, haksız atama ve uygulamalara neden olacağı aşikar olan yönetmeliğin yürütmesinin durdurulması ve iptali talebiyle Danıştay 12. Dairesinde dava açmış, Danıştay On ikinci Dairesinin 2018/1775E kararı ile yönetmelik hükümlerinin yürütmesinin durdurulmasına karar verilmiş, PTT AŞ’nin bu karara itirazı ise, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu kararı ile ret edilmiştir.
Sendikamız Türk Haber-Sen tarafından; yargı kararının uygulanması; kararın bir gereği olarak yapılan atama işlemlerinin iptali talebiyle, PTT Genel Müdürlüğüne başvuru yapmıştır.
PTT A.Ş adına hareket eden, yapmış olduğu görev bakımından üstün sorumluluk içerisinde bulunması gerekenlerce, hiçbir işlem tesis edilmeyerek, hukuksuzluğa kariyer ve liyakatsiz ataması yapıların görevde kalmalarının devamına göz yumulmuştur, Yürütmeyi durdurma kararı; niteliği gereği iptal kararları ile aynı sonucu doğuran, Yönetmeliğin yayım tarihinden tarafından itibaren, yönetmeliğe bağlı olarak yapılan tüm işlemlerin iptalini gerektiren kararlardır. PTT A.Ş’ de Anayasanın 38. Maddesi ve 2577 sayılı İdari Yargılama Usul Kanununun 28/1 maddesi gereği Danıştay Kararına uymak, gereğini yerine getirmeyenler mahkeme kararı ile, hukuki dayanaktan yoksun kalan atama işlemlerini iptal etmeyerek, suç işlemiştir. Bu suça karşı sendikamızın duyarsız kalamayacağı açıktır. Bu nedenle, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı nezdinde şikâyet yapılması mutlaklık arz etmiştir, sorumlu olanlar yargı önünde hesap vereceklerdir.
Kuşkusuz, durumun bu safhaya gelmesinde yukarıda zikredildiği üzere, kurumun hakkaniyetten uzak, vurdumduymaz uygulamaları neden olmuştur. Bilindiği üzere; yönetmelik hükümleri çalışan ve çalıştıran ilişkilerini hak ve yükümlülüklerini, sınırlarını önceden çizmek için tanzim edilmiştir. Oysaki şikâyete konu yönetmelik hükümlerinde, hak gaspı vardır, kariyer ve liyakat ilkelerine göre yükselme bekleyen çalışanlarının emeklerinin hiçe sayılması, her gün artan iş yükü ile ezilmesine göz yumulması, PTT AŞ’de görev almak için dirsek çürüten insanımızın yok sayılan alın teri vardır.
Bu yönetmelik hükümlerine dair mahkeme kararlarını yerine getirmeyenler hukuken de vicdanen de vebal altındadırlar. Hiçbir PTT çalışanı çalışma barışını hiçe sayan bu uygulamaları hak etmemiştir ve etmeyecektir.
Hele ki; PTT gibi köklü tarihe sahip güzide bir kurumu hak etmediği bir durumla karşı karşıya bırakmak hiç kimsenin hak ve yetkisinde değildir.
Sonuç itibariyle; sendikacılık ciddiyet isteyen bir iştir. Karabatak gibi bir görünüp bir kaybolanların, işlerine geldiği şekilde yöneticilerle işbirliği yapıp, türlü pazarlıklarla çalışanlara sırt dönenlerin işi değildir.
Biz yüreğimizi ortaya koyuyoruz, kurum çalışanlarının hak ve menfaatinden başka hiçbir hesabımız olmadığını, bu hak ve menfaatin korunması geliştirilmesi için her yol ve yöntemi denemekten geri kalmayacağımızı, iş bu savcılık şikâyeti ile de buradan kamuoyuna bir kez daha duyuruyoruz.