Sendikamız Türk Haber-Sen 25.10.2019 Tarihli ve 791 sayılı Yönetim Kurulu Kararı ile Cumhuriyet Bayramı süresi olarak ifade edilen 28 Ekim 13:00’dan 29 Ekim tarihi süresince, PTT AŞ’de görev yapan çalışanların mesleki ve sosyal hakları ile ilgili olarak ve 29 Ekimin Milli niteliğine binaen Kamuoyunun dikkatini çekmek üzere iş bırakma kararı almıştır.
Sendikamız Türk Haber-Sen 25.10.2019 Tarihli ve 791 sayılı Yönetim Kurulu Kararı ile Cumhuriyet Bayramı süresi olarak ifade edilen 28 Ekim 13:00’dan 29 Ekim tarihi süresince, PTT AŞ’de görev yapan çalışanların mesleki ve sosyal hakları ile ilgili olarak ve 29 Ekimin Milli niteliğine binaen Kamuoyunun dikkatini çekmek üzere iş bırakma kararı almıştır.
İş Bırakma eylemi yasal bir eylemdir:
Ülkemizce onaylanıp imza altına alınmış, uluslararası sözleşmelerden 87 ve 151 sayılı ILO Sözleşmeleri gereğince de, kamu görevlilerinin hak arama etkinliğinde bulunmaları bir demokratik bir tepki olarak kabul edilmiştir. 87 Nolu ILO Sözleşmesi’nin 3/1 maddesinde: “Çalışanların ve işverenlerin örgütleri, tüzük ve yönetmeliklerini düzenlemek, temsilcilerini serbestçe seçmek, yönetim ve etkinlerini düzenlemek ve iş programlarını belirlemek hakkına sahiptir” hükmüne, 151 sayılı İLO Sözleşmesi’nin 3.maddesinde ise:“Bu sözleşmenin uygulanması bakımından kamu görevlileri örgütü deyimi oluşumu ne olursa olsun amacı kamu görevlilerin amacı kamu görevlilerin çıkarlarını savunmak ve geliştirmek olan herhangi bir örgüt anlamına gelir” hükmüne yer verilerek kamu çalışanların çıkarlarını savunmak ve haklarını aramak amacıyla etkinliklerde bulunabilecekleri açıkça kabul edilmiştir. Aynı maddenin 2. fıkrasında, “Kamu makamları bu hakkı sınırlayacak veya bu hakkın yasaya uygun şekilde kullanılmasına engel olacak nitelikte her türlü müdahaleden sakınmalıdır” hükmüne yer verilmiş, bu hakkın kullanılmasının kamu makamlarınca engellenmeyeceği belirtilerek çalışanlar korunmuştur. 87 sayılı Sözleşmenin 8/2 maddesinde de, “Yasalar, bu sözleşme ile öngörülen güvencelere zarar verecek nitelikte olamaz veya zarar verecek şekilde uygulanamaz” hükmüne yer verilerek kamu çalışanlarının örgütünün kendi amaçları doğrultusunda düzenlemiş olduğu etkinlere katılması nedeniyle cezalandırılamayacağı açık bir biçimde ortaya konmuştur. Danıştay’ın çeşitli kararlarında da “sendikanın yetkili kurullarınca alınan karara uyarak, kamu görevlilerinin içinde bulunduğu mali sıkıntının kısmen düzeltilmesi ve kamuoyunca bilinen bu sıkıntıları yine kamuoyuna anlatarak desteğinin sağlanması amacıyla” yapılan eylemlerin hukuka aykırı nitelik taşımadığına hükmedilmiştir.
Kuşkusuz ki iş bırakma kararının alınmasında; bir değil, onlarca etmen ve gerekçenin bir araya geldiği bir gerçektir. Sendikamız Türk Haber-Sen PTT A.Ş’ye dönüştüğü süreç öncesinde ve sonrasında artarak devam eden kurum sorunlarını her platformda dile getirmiş bazı sendikamsı kuruluşlar gibi üç maymunu oynamamıştır.
Dengeli bir personel politikası yerine günü kurtaran uygulamalar, liyakatsiz ve deneyimden yoksun yönetici atamaları, adil olmayan çalışma ortamı ve ücretler, iş planlaması ve yönetimi konusundaki zafiyet ve dengesizlikler, tarihi bir kökene sahip ülkemizin güzide bir kurumu olan PTT A.Ş’yi karmaşa içerisindeki bir kurum haline getirmiştir.
Tüm bu durumların sorumlusu kurum çalışanları değildir. Vur abalıya mantığı ile iş ve işleyişteki güçlüklerin cezasının Kurum personeline yüklenmesi kabul edilemez.
Sendikamız Türk Haber-Sen insan odaklı olmayan sadece günü kurtaran bu haksız uygulamaların takipçisi olmuş, yargıya taşımış, her düzeyde kurum çalışanlarının güçlü sesi olmuş ve olmaya devam etmektedir.
Şimdi de bıçağın kemiğe dayandığı, başka bir yol ve yöntem belirleme imkanının kalmadığı bir noktada; üretimden gelen gücünü kullanarak, kurumun haksız uygulamalarına PTT çalışanının kendi kurumunda üvey evlat olmadığına kamuoyunun dikkatini çekmek üzere iş bırakma kararı almıştır. Bu yalnızca bir eylem değildir, PTT çalışanı da insandır vurgusunun bir tezahürüdür.
Yine; PTT’nin artan devir oranlarının azami seviyeye çekilmesi gerekçesi ile ilgili kurum birimlerini çalışmaya zorlamasının; 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı gibi milli his bakımından ülkemizin kenetlendiği, yediden yetmişe birlik ve beraberliğimizi tüm dünyaya göstereceğimiz bir gün karşısında hiçbir anlamı ve izahı yoktur.
29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’nda, bu milli his ve heyecandan alıkoymak, bu konuda çalışanlar arasında farklılık yaratmak kimsenin haddi ve hakkı değildir.
Yücel KAZANCIOĞLU
Türk Haber Sen Genel Başkanı